Onların Yeri Ayrı : Yeşillenen Oteller 🌿

Bir yandan su bitiyor, diğer yandan ağaçları, zeytinlik arazileri talan edip beton yığını evler için yeni yerler açıyoruz. Doğanın dengesini bozuyoruz, sanki dünyada yaşayan biz değilmişiz gibi. Doğanın tüm bunlar için bizden intikam alabileceğini bilmiyormuşuz gibi. Neyseki çevreye, yaşama duyarlı işletmeler de mevcut tabii. 

Yapılan araştırmalara göre otellerde kullanılan toplam suyun yüzde 45-50’sinin odalarda, otel odasında kullanılan suyun yüzde 56’sı duş ve banyoda, yüzde 25’i tuvalette, yüzde 9’u lavaboda ve yüzde 10’u temizlemede kullanılıyor.

Bunlar gerçekten çok büyük rakamlar ve tasarruf planları gerektirdiği aşikar.

Bu ve bunun gibi birçok israf ve belki de farkında olmadan verdiğimiz zararlar var yaşam alanımıza. Peki bir otel işletmesi bu konuda neler yapabilir?

Öncelikle elektrik kullanımını azaltmak için de LED aydınlatma sistemine geçmek iyi bir fikir olacaktır. LED aydınlatma daha uzun ömürlü ve daha az karbon salan, güvenli bir teknolojidir. Ayrıca tesis genelinde bulunan çamaşır, bulaşık makineleri veya buzdolaplarının enerji tasarruflu modellerle değiştirilmesi de fayda sağlayabilir.

Ayrıca kullan-at türü malzemeler yerine yeniden kullanılabilir malzemeler tercih edilebilir. Örneğin bütün yiyecek-içecek servislerinde ve odalarda kâğıt peçeteler yerine bez mediller kullanılabilir. Odalarda paketlenmiş sabun veya küçük ambalajda şampuan veya duş jeli yerine bir sonraki müşterinin de kullanmaya devam edeceği şekilde sıvı sabun, şampuan ve duş jeli sunulabilir. Tabii bu otel tarafından dayattırılamaz ama seçme imkânı sunulabilir.

Kendi ‘biyolojik’ arıtması olan, çöplerini cam-plastik-kağıt diye ayrıştıran, otelinin önünü, sağını, solunu sürekli temiz tutan...

Mümkünse, küçücük bir bahçesi varsa biberini, domatesini, taze nanesini orada yetiştiren...

Yatağının üzerinde ‘Gerekli değilse çarşafınızı, yastığınız her gün yıkamayalım’ etiketi bulunan otellerden daha çevre dostu olan var mıdır ki? İşte bunlar. Okuması bir çırpıda olan basit, değerli detaylar.

Elbette çevreye duyarlılık prestij artırıyor, müşteri getiriyor ve maliyet düşürüyor. Bu sebeple turizm sektöründe yeni pazarlama uygulamalarında yeşil pazarlamanın yeri asla yadsınamaz. Çünkü turizm sektöründe kızışan rekabet ve değişen tüketici profili ile taleplere yansıyor ve oteller de konum ve statülerinde değişikliğe gidiyorlar. Tüm bunların yanı sıra bu çalışmaların, pazarlama açısından da önemli bir etki yarattığı gözle görünen bir gerçek. Yeşil pazarlama kapsamında yer alan çalışmalar, bir otelin var olan kurumsal imajına da güç katıyor.

Bunca artısı varken neden olmasın?

Yeşil otelciliğin yaygınlaşması dileğiyle…